Şubat

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

 

TÜRK UÇURTMA TAKIMI HİNDİSTAN’IN TELANGANA EYALETİNE BAĞLI

HAYDARABAD VE MAHABUBNAGAR ŞEHİRLERİNDEYDİ

 

 

İstanbul Uçurtmacılar Derneği başkanı ve Türk Uçurtma takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz, Hindistan’ın Telangana Eyaleti Hükümeti Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen 5. Uluslararası Telangana Uçurtma Festivalinde Türkiye adına katılarak uçurtma gösterileri ve uçurtma atölyeleri gerçekleştirdi.

 

İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 15 ayrı model uçurtma ile festivale katılan Türk Uçurtma Takımının uçurduğu uçurtmalardan biri ise 10×6 metreden oluşan dünyanın en büyük 5. Bayrak uçurtması olarak biliniyor.

 

Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz ve takım üyelerinden Selçuk Koç’un katıldığı festivalde gerçekleştirilen eğitim atölyelerinde ise Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinin uygulamalı eğitimleri verildi.

 

Türk uçurtma takımı kaptanı ve İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Aköz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada; Sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde dev uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor. Bizde Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bu festivallere katılarak ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz.

Daha önce 3 Kez gittiğimiz Hindistan’da Udaipur, Jaipur ve Ahmedabad festivallerine katılmış ve ülkemizi gururla temsil etmiştik. Bu sefer Hindistan’ın Telangana eyaletinin Haydarabad şehrinde düzenlenen festival için davet aldık.

 

Daha önce katıldığımız pek çok festivalde olduğu gibi, bu kez T.C. Telangana Başkonsolosluğumuz da bizleri desteklemek için, T.C. Haydarabad Konsolosu Kadir Ulu bey’in başkanlık ettiği bir heyetle festivalimizde bizi yalnız bırakmadı, bundan dolayı kendilerine şükranlarımızı iletmek isteriz. Sayın konsolosumuz Kadir bey etkinliğimize ailesi ve başkonsolosluk görevlisi iki misafirle birlikte katılarak bizi çok mutlu etti. Kadir bey’in küçük kızları ile birlikte atölye çalışması yaparak Türk Bayrağı motifli uçurtmalar hediye ettik, eşi hanımefendinin getirdiği kahvaltıyı standımızın önünde hoş sohbet eşliğinde yedik ve gerçekten kendimizi sanki Türkiye’deymişiz gibi hissettik. Sayın konsolosumuz ve eşi hanımefendiye çok teşekkür ediyoruz.

 

Uluslararası Telangana uçurtma festivalinin açılışını yapan Telangana başbakanı ve Hindistan Hükümeti Enerji Bakanı Mister Kalvakumtla Taraka Romarao’ya 2 tane Türk Bayraklı uçurtma ve 1.5×2.25 ebadında Türk Bayrağı hediye ettik birlikte fotoğraf çektirdik.

 

Türk Uçurtma Takımı olarak Hindistan’a 15 değişik uçurtma götürdük. İçlerinde oldukça özel uçurtmalarımız vardı, bunlardan bir tanesi 60 metrekarelik dev Türk Bayrağı uçurtma, bir diğeri ise 150 tane Türk Bayrağı uçurtmadan oluşan ve tek ipte uçurulan 240 metrelik tren uçurtma, bir diğeri ise Türkiye’nin en büyük uçurtması olan 100 m2’lik (10×10) devasa vatoz balığı uçurtmaydı. Bunların dışında çeşitli boylarda ve karakterlerde ilginç uçurtmalarımızı da uçurma imkânı bulduk. Gittiğimiz her ülkede dev boyutu ile havalarda süzülen Türk Bayrağı uçurtma herkesin ilgisini çekiyor ve pek çok uluslararası TV kanallarında haberimiz yapılıyor, Haydarabad’da da aynı ilgi ve alakayı gördük. 6 TV kanalı ve bir o kadar da yazılı basın takımımızla röportajlar gerçekleştirdi, bunların bir kısmını haberlerde biz de gördük.

 

Ayrıca, bu festivalde yaptığımız uçurtma atölyelerinde Hindistan’lı çocuklara Türk Bayraklı uçurtmalar yaptırarak ülkemizin tanıtımını en üst düzeyde gerçekleştirdiğimize inanıyoruz

 

Festivalin bir başka kazanımı ise farklı ülkelerden topladığımız uçurtma ve ilgili ürünleriydi. Sri Lanka uçurtma takımından tam 14 tane geleneksel Sri Lanka uçurtmasını hediye alarak koleksiyonumuz için güzel bir kazanım elde etmiş olduk.

 

Uluslararası Telangana Uçurtma Festivali ödül dağıtım gecesinde, Türk Uçurtma Takımının ödülünü ise Telangana Kültür ve Turizm Bakanı Mister Srinivash Gaud’un elinden aldık ve anı fotoğraflarla kayıt altına aldık.

 

Uluslararası Telangana uçurtma festivalinin ertesi günü tüm katılımcıları sürpriz bir kararla bir başka şehirdeki uçurtma festivale götürdüler ve Hindistan’daki ikinci festivalimiz Telangana Eyaleti, Mahabubnagar şehrindeki uluslararası uçurtma festivali oldu. Burada da bir günlük bir festival daha yaparak Hindistan’daki uçurtma festivalimizi iki ayrı şehirde, iki ayrı festivalle noktalamış olduk

 

Ülkemize dönüşte de farklı ülkelere ait onlarca uçurtma ve uçurtma ile ilgili ürünler getirerek ülkemizin tek, dünyanın ise 18 uçurtma müzesinden birisi olan “İstanbul Uçurtma Müzesi” koleksiyonuna katkıda bulunduk. Uçurtma müzesindeki 39 ülkeye ait koleksiyon da genellikle bu şekilde toplanmıştır. Dedi.

 

 

 

 

 

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZERKEN

BU SEFER TUNUS’TAYIZ

 

Türk Uçurtma takımı kaptanı ve İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı Mehmet Naci Aköz katıldığı çok sayıdaki uluslararası uçurtma festivallerinde Türkiye’yi temsil ediyor.

 

Türk Uçurtma Takımı, Tunus Gençlik İşleri ve Spor Bakanlığı ile One Tunisia Kite Team tarafından organize edilen festivalde uçurtma atölyeleri ve uçurtma gösterileri gerçekleştirildi.

 

TUNUS UÇURTMA TAKIMININ, AKÖZ İLE İLGİLİ PAYLAŞIMI

Tunus Uçurtma Takımı kaptanı Amel Amira’nın facebook’taki paylaşımını buradan aktarmak istiyoruz;

 

Mehmet Naci Aköz…

İstanbul’daki Uçurtma Müzesinin kurucusu, 30 Ekim – 4 Kasım 2019 tarihleri arasında, Gençlik ve Spor Delegesi tarafından düzenlenen uçurtma festivalinin bir numaralı katılımcısı olacak.

Mehmet bey’in uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahip olduğunu ve Hindistan’daki uçurtma festivallerine katıldığını bilmek, Çin, Ukrayna, Almanya, Hollanda, İtalya..

Üst üste altı kez Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivalinin koordinatörü. Bu yüzden onun tecrübesi gençliğimize fayda sağlayacaktır. Böylece Tunus’ta bir kardeşlik ve dostluk karavanında tanıştık.

 

İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 15 uçurtma ile Türk Uçurtma Takımını olarak katıldığımız festivalde havalandırdığımız uçurtmalardan biri ise 10×6 metreden oluşan dünyanın en büyük 5. Bayrak uçurtması olarak bilinen Türk Bayrağı uçurtmaydı.

 

Tunus Uçurtma Kulübü üyeleri ve farklı ülkelerin öğrenci gruplarından uçurtma atölyesine katılmak isteyen gönüllü katılımcılardan oluşan (Suriye, Ürdün, Yemen, Moritanya, Cezayir, Filistin, Amman, Tunus) oldukça geniş katılımlı ve tam bir gün süren uçurtma atölyeleri yapıldı. Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinin uygulamalı eğitimleri ise İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı ve uçurtma eğitimcisi Mehmet Naci Aköz ile Yunus Aracı tarafından verildi.

 

Ayrıca Aköz, festival çerçevesinde gerçekleştirilen panelde de konuşma yaparak Türk ve dünya uçurtma kültürü ile ilgili bilgiler verdi.

 

T.C. TUNUS BÜYÜKELÇİLİĞİ BİZİ YALNIZ BIRAKMADI

Tunus’ta katıldığımız uçurtma festivalimize daha önce farklı ülkelerrdeki festivallerde olduğu gibi, bu kez Tunus Büyükelçiliğimizin de bizleri desteklemek için festivalimize katılmış olması bizi ayrıca heyecanlandırdı. T.C. Tunus Büyükelçiliğimiz müsteşarları Gülfe Orhun Gobart hanım ve Ferhat Utku bey’in de dahil olduğu Türk heyeti de festivalimizde bizlerle birlikte uçurtma uçurdular.

Gülfe hanım festivalde basına yaptığı açıklamada;

Türk Uçurtma Takımının ülkemizi Tunus’ta temsil ettiği için çok mutlu olduklarını ve etkinliğe katılmalarının kendilerini heyecanlandırdığını ifade ederek başarılar dilediklerini söyledi.

 

 

 

 

T.C. Tunus Büyükelçiliği resmi internet sayfasından;

Hafta sonu gerçekleştirilen Tunus Uçurtma Festivali’nde ülkemizi temsil eden İstanbul Uçurtmacılar Derneği, 60 m2 büyüklüğündeki bayrağımızı gökyüzünde dalgalandırarak tüm izleyicilerin hayranlığını kazanmıştır. (Bu paylaşım hem Türkçe, hem de Arapça yapılmıştır)

 

TÜRKİYE MAARİF VAKFI DA FESTİVALDE BİZİ YALNIZ BIRAKMADI

Türkiye Maarif Vakfı Tunus ülke koordinatörü Mehmet Targal hocamızda hem panelimize, hem de festivalimize katılarak bizi onore ettiler. Ayrıca, güzel bir sahilde sabah kahvaltısında da bizi ağırlayan Mehmet hocamıza teşekkür ediyoruz,

 

TUNUS BASININDAYDIK

Özellikle 60 m2’lik dev Türk Bayrağı uçurtmamız burada da herkesin ilgisini çekti ve Tunus’lular tarafından alkışlandı. Çok sayıda TV kanalları bizimle röportajlar yaptı.

 

Ayrıca, bu festival kapsamında sadece Tunus Uçurtma Takımının üyelerine değil, festival alanında çocuklara yönelikte uçurtma atölyeleri gerçekleştirerek Türk Bayraklı tasarımlı uçurtmalar yaptık ve ülkemizin tanıtımını en üst düzeyde gerçekleştirdik.

 

TUNUS UÇURTMA TAKIMI ÜYELERİNDEN İSTANBUL UÇURTMA MÜZESİNE UÇURTMA ARMAĞANI

Tunus One Tunisia Kite Team üyeleri etkinlik öncesi özel bir atölye çalışması gerçekleştirerek Tunus kültürünü temsil eden tasarımlardan oluşan birbirinden özel geleneksel model ve tasarımlardan oluşan uçurtmalar hazırlayarak İstanbul uçurtma müzesi koleksiyonu için hediye ettiler.

 

Tunus gezimiz de üç ayrı şehri de detaylı olarak gezerek Tunus coğrafyasını, kültürünü yakinen gözleme imkânına kavuştuk

 

AKÖZ’E FESTİVALDE HİNDİSTAN UÇURTMA TAKIMINDAN “ÖZEL” ÖDÜL

Tunus festivalimizin sürprizi ise One India Kite Team üyelerinden geldi

Hindistan Uçurtma Takımı kaptanı Abdulla Maliyekkal ve takım üyesi Mohammed Shahir, Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz’e dev bir paraşüt uçurtma hediye etti.

 

Uluslararası Tunus Uçurtma Festivalinin yapıldığı Ez-Zehra plajında festival bitiminde yapılan mini eğlence sonrasında Aköz’e dönerek; “40 Yıllık uçurtmacı, uçurtmanın babası Mehmet Naci Aköz’e özel bir hediye vermek istiyoruz” diyerek, yarıçapı 15 metre olan (Toplamda 30 m2’lik) dev bir ufo uçurtmayı hediye ettiler. Hindistan’ın “One India Kite Team” takımına teşekkür ediyoruz.

 

Türkiye’ye dönüşümüzde çok sayıdaki uçurtmayı koleksiyonumuza eklemek üzere müzemize getirdik. Belki de bugüne kadar ülkeler arası ilişkileri en iyi seviyeye çıkardığımız ülkelerden birisi Tunus oldu.

 

 

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

UÇURTMANIN PEŞİNDE BU SEFERKİ DURAK UKRAYNA – TRYHUTTY KÖYÜ

 

 

Türk Uçurtma Takımı kaptanı ülkemizi uluslararası uçurtma festivallerinde temsil etmek için köşe bucak dünyayı dolaşıyor. 3. Uluslararası Tryhutty Uçurtma Festivali için Türkiye adına Ukrayna’daki festivale katılarak uçurtma gösterileri ve uçurtma atölyeleri gerçekleştirdi. İstanbul Uçurtma Müzesi koleksiyonunda bulunan 12 uçurtma ile festivale katılan ekibimizin uçurduğu birbirinden ilginç uçurtmalarla ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik.

 

Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz ve takım üyelerinden Yunus Aracı’nın katıldığı festivalde gerçekleştirilen uçurtma atölyelerinde ise Ukraynalı çocuklara Türk uçurtma kültürünün uçurtma modellerinden birisi olan armut model uçurtma ile sivri burun (şeytan) uçurtmalardan bolca yaptırıldı.

 

Takım kaptanı Aköz, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada özetle;

Ülkemizde oldukça sevilen ve sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor. Biz de Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bu festivallere katılarak ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinde bugüne kadar çok sayıdaki uçurtma festivaline katıldık, ilk kez ülkemize bu kadar yakın mesafedeki ülke olan Ukrayna’da bir festivale katılıyoruz.

 

Uluslararası Tryhutty Uçurtma Festivaline katılarak ülkemizi gururla temsil ettik. Şehir merkezinden oldukça uzakta olan Tryhutty köyünde gerçekleştirilen festivalde uçurtmalarımızı Ukrayna semalarına yükseltmek oldukça zevkliydi. Türk Uçurtma Takımı olarak Ukrayna’ya güzel bir koleksiyonla geldik ve nefis gösteriler gerçekleştirdik.

 

Diğer ülkelerden farklı olarak, festivalin şehirden kilometrelerce uzaktaki bir köyde yapılıyor olması ve Tryhutty köyünün göl kenarında, şehirlerarası tren hattının hemen yanında olması da ayrı bir güzellikti. Şehirden yaklaşık iki saatlik mesafede olmasına rağmen insanlar festivali izlemek için yüzlerce sayıdaki özel araçlarıyla etkinlik alanına gelmişlerdi.

Köyün hemen yanına kurulmuş, satış stantlarında ise ağırlıklı olarak el işi pek çok hediyelik eşya olması ve geleneksel kıyafetli insanların ev yiyecekleri satmaları görülmeye değerdi.

 

Ukrayna’daki misafirperverlikten oldukça memnun kaldık, Ukrayna seyahatimizin üçüncü gününü gezilere ayırmışlar, epey yer gezdirdiler, Ancak Odesa şehri gerçekten gezilmeye görülmeye değer tarihi bir şehirdi. Odesa’da pek çok tarihi binayı, turistik çarşılarını gördük, ayrıca Odesa limanına bakan çok güzel düzenlenmiş yemyeşil bir parka gittiğimizde, parktaki dev tabelada ODESA – İSTANBUL yazısını gördük, hikayesini dinlediğimizde ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Odesa Belediyesinin “Kardeş şehir” olduğunu öğrendik, parkın düzenlemesini de İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapmış, bu da bizi ayrıca mutlu etti

 

Ülkemize döndüğümüzde uçurtma müzemize yine yeni uçurtmalar getirmeyi ihmal etmedik

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

İRAN’IN KISH ADASINDAKİ FESTİVALDEKİ AKSAMALAR

ETKİNLİĞİ BURNUMDAN GETİRDİ

 

Sokak oyunları kültürümüzün, unutulmayan en eski ve en güzel oyuncaklarından birisi olan uçurtma, dünyanın pek çok ülkesinde hala yapılmaya ve uçurulmaya devam ediyor olsa da bazı coğrafyalarda neredeyse hiç yok. Uçurtma kültürünün nerdeyse yok diyebileceğimiz coğrafyalardan birisi de Ortadoğu. Uçurtmanın peşinde koşarken bu sefer hiç beklemediğim yerden, İran’dan festival teklifi aldım.

 

İran’ın Kish adasında ilk kez yapılacak uluslararası uçurtma festivali için ilk kez İran’a gittim, coğrafya / insanların yaşam kültürü hiç de beklediğim gibi değildi. Bizlerden çok da farklı olmayan bir ortamda, güzel bir plajda festival gerçekleştirildi.

 

Hindistan’lı Rajesh Nair’in projelendirdiği festivale Türkiye’den başka Hindistan, Çin ve Güney Kore katılmıştı. İran’da ilk kez uçurtma festivali yapıldığı için bu sayıyı ve organizasyon eksiklerini pek önemsemedim. Festivalin, daha doğrusu Kish adasının tadını çıkarmayı düşünüyordum. Kaldığım otel sahile oldukça yakın olduğu için etkinlik alanını rahatlıkla görebiliyordum, çok da büyük olmayan bir plaj ve oldukça sessiz bir bölgedeydik.

 

Festival başladığında, beklediğim gibi etkinlik alanında ne bir profesyonel, ne de amatör bir İran’lı uçurtmacı vardı. Üç gün süren festivalin birinci gününde ideal rüzgârı yakalayıp uçurtmalarımızı uçurduk, fazla katılımcı olmadığından uçurtmalarımızı rahatlıkla birbirimize karıştırmadan uçuruyorduk, hatta ipleri sahile bağlayıp kenarda keyif bile yaptık.

İkinci gün uçurtmalarımızı sabah havalandırdıktan yaklaşık bir saat sonra çıkan sert bir fırtına festival alanını darmadağın etti ve havadaki pek çok uçurtma ya yere düştü, ya da ipleri koptu, bunlardan bir tanesi de bizim 100 m2 büyüklüğündeki dev vatoz balığı uçurtmamızdı.

 

Aniden çıkan fırtınayı görünce hepimiz uçurtmaları hızlıca indirmeye çalıştık, ancak benim vatoz çok büyük olduğundan oldukça iyi rüzgârı içine aldı, dört beş kişi asılmamıza rağmen aşağıya çekmekte müthiş zorlanıyorduk. Tam o arada uçurtmayı indiremeden ipi koptu ve en az 300 metre ötedeki bir otelin bahçesindeki oldukça yüksek bir ağacın üzerine düştü.

 

Ağacın yanına geldiğimde uçurtmanın tüm kafa iplerinin (16 ayrı ipten oluşan üst denge ipi) ağacın dalları arasına girdiğini ve uçurtmanın fırtınada bir sağa bir sola savrulduğunu gördüm. Öyle çekerek indirilecek gibi değildi, önce uzun uzun ağacın etrafında dolaşıp ne yapabileceğimi düşündüm sonra dört beş saat sürecek bir kurtarma süreci başladı.

 

Tabi ki benim peşimden organizasyonda görevli olanlarda gelmiş herkes uçurtmanın indirilmesi konusunda fikir yürütüyordu. Önce merdivenli bir çekici araç getirildi, uçurtmayı indirmeyi başaramadık, bu arada otelin müdürü de yanımızda çözüm üretmeye çalışanlarla yoğun bir görüşme içindeydi ve hiç beklemediğim bir karar aldılar, otelin yanında yol tamiratında çalışan oldukça zayıf Afgan’lı bir işçinin eline testere vererek onu ağacın tepesine çıkardılar. Tıpkı bir kedi gibi tırmanarak ağacın tepesine çıkan çocuk ağacın 3 ayrı dalını diplerinden keserek uçurtmanın dallarla birlikte aşağıya düşmesini sağladı ve uçurtmayı bu şekilde ağaçtan kurtarmış olduk. Ben de ödül olarak Afganlı çocuğa 50 dolar bahşiş verdim.

 

Tabii ki, aşağı inen uçurtmanın pek çok yerinde derin yırtıklar oluşmuş ve yeniden uçurulma imkânı yoktu, festivalin sonraki bölümleri zaten iptal edilmişti, çünkü fırtına sahilde ne var, ne yok darmadağın etmişti. Üçüncü günümüzde adayı bol bol gezdik ve İstanbul’un yolunu tuttuk.

 

İstanbul’a geldikten sonra uzun emekler sonrasında terzide tüm yırtıklar yeniden dikildi (Ben de terzi olduğum için işi çözebildik), daha sonra Maltepe parkına giderek yaptığımız deneme uçurmalarından sonra bir iki müdahale daha yaptık ve vatoz balığı uçurtmayı kurtarabildik.

Biraz maceralı da olsa, İran’ın Kish adasındaki uçurtma festivalimiz eğlenceli ve güzel anılarla geride kaldı.

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

 

UÇURTMANIN PEŞİNDE ÜLKE ÜLKE GEZERKEN

YOLUM BU KEZ İTALYA – CERVIA’YA DÜŞTÜ

 

 

Uzun zamandır gitmeyi arzuladığım ülkelerden birisi de İtalya’ydı, diyor Aköz

 

Türk Uçurtma Takımı olarak katıldığımız uluslararası uçurtma festivallerinden birisi olan

  1. Uluslararası Cervia Uçurtma Festivali güzel bir sahilde, iyi bir rüzgârda ve çok sayıda ülke katılımcısı uçurtma takımını ağırladı.

 

2018 yılında katıldığımız Tayland, Malezya, Ukrayna ve İstanbul uluslararası uçurtma festivallerinden sonra bu kez de ülkemizi temsil etmek üzere 2018’in son festivali için takım arkadaşım Yunus’la birlikte Türk Uçurtma Takımı olarak Cervia’daydık.

 

Genellikle uluslararası uçurtma festivallerine götürdüğümüz gibi, 60 m2’lik devasa Türk Bayrağı uçurtma ile Türkiye’nin en büyük uçurtması olan 100 m2 büyüklüğündeki vatoz balığı uçurtmanın da içinde olduğu 15 gösteri uçurtması yanımızdaydı.

 

Oldukça uzun bir sahili, yumuşacık kumsalı ve güzel bir denizi olan Cervia plajında gerçekleştirilen festivalden bir gün önce alanı görme imkânımız olduğu için ertesi gün konumlanacağımız yeri tespit etme şansımız oldu. Dolayısı ile alanın oldukça iyi bir yerinde yer kapabildik. Çünkü bizim uçurtmalarımızın iki tanesi gerçekten çok büyük ve uçurması da bir o kadar zordu. Bu yüzden gittiğimiz her festivalde öncelikle etrafımızın rahat olacağı yerleri aramaya öncelik veriyorduk.

 

  1. International Spirint Kite Festival – Cervia’ya katılan birbirinden ilginç, farklı uçurtmalar ve performansları gerçekten oldukça iyi uçurtma takımları ile birlikte uçurtmalarımızı uçurduk.

Yine her festivalde olduğu gibi çeşitli basın mensuplarına röportajlar verdik, uçurtmalarımız etkinlik alanında kendisini en iyi gösteren uçurtmalar arasındaydı.

 

Dev Türk Bayrağı ve vatoz balığını aynı anda, yanyana ilk kez burada havalandırdım, ikisi bir arada çok daha güzel ve haşmetli bir görüntü veriyordu. Etkinlikte fotoğraf çeken dronlarla elde edilen fotoğrafları gördüğümde alandaki en büyük dört uçurtmadan ikisinin bizim takıma, yani Türkiye’ye ait olduğunu görmek de ayrıca hoşumuza gitti.

 

Festivalde yaptığımız önemli işlerden birisi de diğer uçurtmacıların stantlarını dolaşarak takımlar arasındaki ikili ilişkilerimizi geliştirmek, bu arada koleksiyona yeni ürünler eklemekti. İtalya STACK’la (Avrupa Sportif Uçurtmacılık Federasyonu) Türkiye STACK arasında mini bir toplantı yaparak bilgi alışverişinde bulunduk, STACK başkanı Giovanni müzemizin koleksiyonu için bir tane delta model uçurtma, üç tane de dergi ve İtalya STACK’ın amblemi olan hediyeler verdi.

Toplamda beş gün kaldığımız İtalya’nın Cervia şehrinden oldukça güzel anılar, iyi dostluklar ve İstanbul’daki uçurtma müzesi için yeni uçurtmalarla ayrıldık.

 

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

 

 

İLK FESTİVALİM HOLLANDA’DAYDI

 

 

 

Türk Uçurtma Takımı olarak, uluslararası uçurtma festivallerinde ülkemi temsil etmek için onlarca ülkeye gittim, çok yer gezdim tüm bu geziler bana ve ekibime çok değerli bilgi ve çevre kazandırdı

 

Ancak, her işin bir başlangıcı olduğu gibi benim de uluslararası sahada yer almamın, ülkemde uluslararası uçurtma festivalleri projelerini uygulamamın, hatta Türkiye’deki tüm uluslararası festivallerin fikir öncülüğü yapmış olmanın zemininde, 1992 yılında Hollanda’da katıldığım Uluslararası Schaveningen Uçurtma Festivali vardı. 92 – 94 arası iki yıl Hollanda’da yaşadım, 1993 yılının Eylül ayında bir arkadaşım bana “Schaveningen’ de uçurtma festivali var katılmak istermisin” diye sorduğunda hiç tereddütsüz evet cevabını vermiştim.

 

1.20 Metre boyunda yıldız model bir uçurtma yaparak üzerine al bayrağımızı da ekledim ve etkinliğe hazırlandım, arkadaşım için de bir tane uçurtma hazırladık. Bu uçurtmayı hazırlarken aklımdan geçenler ise “Kocaman bir tane uçurtma yaparım, üzerine de Türk Bayrağını yerleştirip bir de Türkiye yazarsam festivalde dikkatleri üzerime çekerim” idi.

 

Ancak, festival alanına gittiğimde (Hollanda ile İngiltere’nin karşı karşıya baktığı devasa bir plaj/sahil kesimiydi) gördüğüm manzara karşısında gerçekten hayretle alandaki uçurtmaları izlemeye koyuldum. Devasa uçurtmalardan oluşan kuşlar, kelebekler, ejderhalar, birbirinden ilginç hayranlık uyandıran uçurtma modellerini görüyordum. Gerçekten şaşırmıştım, çünkü ilk kez bir uluslararası uçurtma festivaline katılıyordum.

 

Bu festival benim için pozitif anlamda ciddi bir kırılma noktası oldu. Daha sonra Hollanda’lı uçurtmacı Willy Van Dieggel ile tanışıp arkadaş olduk (Hollanda’da uçurtma dükkânı vardı ve ilerleyen yıllarda iki kez İstanbul’daki festivalimize davet ettim)

 

1994 Sonlarında Türkiye’ye döndükten sonra uluslararası uçurtma festivalini nasıl yapabilirim araştırmasına girdim, gerçi küçük uçurtma şenliklerini düzenlemiş bu konuda az da olsa tecrübe sahibiydim. (Veya kendimi öyle görüyordum) 1996 yılında nihayet Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivalini projelendirdim ve sponsorluk arayışları içindeyken İBB’nin kapısını çaldım, ancak çok uğraşmama rağmen sonuç alamadım. 1997 yılında aynı projeyi biraz daha güncelleyerek yine İBB’nin kapısını çaldım ve bu kez sonuç alarak Türkiye’deki ilk uluslararası uçurtma festivali olan “1. Uluslararası İstanbul Uçurtma Festivali” nin gerçekleşmesini sağladım.

 

Hülasa;

Bu örnekle, katıldığım her ayrı ülkedeki uluslararası uçurtma festivallerinin hem bana, hem ülkeme, hem de uçurtma kültürümüze çok ciddi katkılar sağladığını görmüş oluyorum

 

Bugüne kadar onlarca uluslararası uçurtma festivaline katılmış olsa da, Schaveningen Uçurtma Festivalinin önemi benim için çok ayrıydı.

 

8Şub2021

MEHMET NACİ AKÖZ

UÇURTMANIN PEŞİNDE DÜNYAYI GEZİYOR

 

 

MEHMET NACİ AKÖZ, TÜRK UÇURTMA TAKIMI İLE ULUSLARARASI HİNDİSTAN/AHMEDABAD UÇURTMA FESTİVALİNDE

Dünyanın en büyük uluslararası uçurtma festivallerinden birisi olan ve Hindistan’da düzenlenen Uluslararası Ahmedabad Uçurtma Festivali için Türk Uçurtma Takımı Hindistan’daydı. İstanbul Uçurtmacılar Derneği başkanı ve Türk Uçurtma Takımı kaptanı Mehmet Naci Aköz ve ekibi dünyaca ünlü uçurtmacılar ile birlikte Hindistan’da gökyüzünü renklendirdi.

Her yıl 04-14 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen uçurtma festivaline dünyanın farklı kıtalarından katılan onlarca ülkeden birisi de Türkiye’ydi. Dünyanın pek çok ülkesindeki uluslararası uçurtma festivallerinde ülkemizi başarıyla temsil eden Türk Uçurtma Takımı birbirinden farklı gösteri uçurtması ile nefis görüntüler oluşturdu. Ekibimizin koleksiyonu içinde yer alan ve dünyanın en büyük 5. Bayrak uçurtması olan 60 m2 büyüklüğündeki dev Türk Bayrağı uçurtma ve ülkemizdeki en büyük uçurtma olan 100 m2 büyüklüğündeki Vatoz balığı uçurtma da yer aldı. Festival süresince Türk modeli ve Türk Bayrağı tasarımlı uçurtmalarla yapılan uçurtma atölyelerimizde ise Hindistanlı çocuklara Türk Bayraklı uçurtmalar hediye ettik.

 

Konuyla ilgili basına açıklama yapan Türk Uçurtma Takımı kaptanı Aköz; Sokak oyunları kültürümüzün tek canlı oyuncağı olarak bildiğimiz uçurtma, dünyadaki pek çok ülkede farklı tarihlerde dev uluslararası uçurtma festivalleriyle kutlanıyor. Türkiye’nin tek resmi uçurtma kurumu olarak bizde bu festivallere katılarak ülkemizi uluslararası alanlarda temsil etmeye çalışıyoruz. Gittiğimiz her ülkede uçurduğumuz, dev boyutu ile havalarda süzülen Türk Bayrağı uçurtma herkesin ilgisini çekiyor ve uluslararası TV kanallarında haberlerimiz yapılıyor. Ayrıca, bu festivalde yaptığımız uçurtma atölyelerinde onlarca Hindistan’lı çocuğa Türk Bayraklı uçurtmalar yaptırarak ülkemizin tanıtımını en üst düzeyde gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz.

 

Festivallerdeki performanslarımızın dışında, festivale katılan diğer ülkelerin uçurtma takımları ile ikili görüşmeler yaparak kurumlar arasındaki ilişkilerimizi kuvvetlendirmeye ve uçurtma müzemizin koleksiyonuna ekleyeceğimiz uçurtma ve uçurtma ile ilgili ürünleri toplamaya çalışıyoruz. Ayrıca gittiğimiz ülkelerdeki uçurtma imalat ve satıcılarını gezerek buralardan da koleksiyonumuza çok sayıda yeni parçalar topluyoruz.

 

Son olarak şunu da eklemek isterim, her ne kadar uçurtma etkinliklerinde performans sergilemek için katılıyor olsak da, aynı zamanda ülkemizin kültür elçiliğini yaptığımızı aklımızdan çıkarmayarak ülkemizi tanıtan broşür, bayrak ve muhataplarımıza vermek üzere çam sakızı çoban armağanı diyebileceğimiz minik hediyeler de götürüyoruz.

 

Gittiğimiz ülkelerde imkân buldukça da şehri, ülkeyi gezmeye ve turistik gezi yaparak farklı coğrafyaların, farklı kültürlerini tanımaya çalışıyoruz. Bu açıdan baktığımızda Hindistan bizim kültürümüzden çok farklı yapısı ile mutlaka görülmesi gereken bir ülke olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

 

Ahmedabad uçurtma festivalinin bir başka kazanımı ise dünyadaki önemli uçurtma müzelerinden birisi olan Ahmedabad Uçurtma Müzesi ziyaretimizdi. Oldukça eski bir binada hizmet veren müzenin bakımsız ve içler acısı halini gördüğümde gerçekten üzüldüm, oldukça geniş ve müstakil bir binanın sadece giriş katında sergilenen geleneksel Hindistan uçurtmalarının bakımsız, loş bir salonda ve ilgisiz bir ilgilinin denetiminde olması gerçekten büyük bir kayıptı. Israrlı sorularımızın neredeyse hiçbirine cevap alamadık. İstanbul uçurtma müzesinden ziyarete geldiğimizi ve yetkili birisi ile görüşmek istememize rağmen bilmiyorum, yetkili yok, fotoğraf çekemezsiniz, çok kalmayın, kısa gezin türündeki yaklaşımı işin keyifsiz kısmıydı, ancak 100 yıllık, 200 yıllık geleneksel Hindistan uçurtmaları koleksiyonunu görmemiz önemliydi. Oysa biraz daha ilgili bir yönetimle hem müze salonlarını çok daha işlevsel hale getirmek, hem de katlardan birini uçurtma okuluna dönüştürerek müzenin okullarla bağlantısı kurulması pek mümkündü. Tüm bunlara rağmen biraz fotoğraf, biraz da video çekerek müzeden ayrıldık.